Yayınevi:
Sayfa Sayısı:
ISBN:
Baskı Yılı:
Satın Al
Kitap Konusu
J.R.R.Tolkien Hobbit Kendi kendine yeten bir hayat süren Bilbo Baggins’in huzurlu günleri büyücü Gandalf ve bir grup cüce onu bir maceraya götürmek için kapısında belirdiğinde sekteye uğrar. Muhteşem Smaug adındaki ejderhanın yıllar önce cücelerin elinden aldığı Yalnız Dağ’ı ve hazineleri geri alacaklardır. Bilbo plana dahil olma konusunda tavır yapsa’da bir hırsız olarak yeteneğini ve başarısını fark ettiğinde kendisi bile çok şaşırır.
Took tarafının karşı koyamadığı tehlikeli ancak ucunda muhteşem bir hazinenin yattığı zorlu bir yolculuğa çıkar. 13 cüce ejderhayı öldürmek ve atalarının olan hazineyi elde etmek için yola çıktıklarında hırsızlık görevini yerine getirmesi için Gandalf’ın seçtiği Bilbo’ya yolculuğun başında güvenmeseler de bir çok tehlikeden Bilbo tarafından kurtarıldıklarından ona saygı ve sevgi duydular.Kitap Özeti
J.R.R.Tolkien Hobbit Hobit’imizin adı Bilbo Baggins’tir. Bilbo konforlu oyuğunda birgün hiç beklemediği misafirlerini ağırlarken bulur kendini. Misafirlerimiz on üç cücedir. Bilbo cücelerin birlikte maceraya atılacağı yoldaşları olduğunu henüz bilmemektedir. Aslında bir maceraya atılacağını dahi bilmemektedir. Bu maceraya atılmak istemesede cücelere yoldaşlık etmesi için büyücü Gandalf artık onu seçmiştir çünkü zeki, yetenekli bir hırsıza ihtiyaçları vardır. Cücelerden önemli bir kişilik olan, Thorin Meşekalkan’nın uzun zaman önce ataları topraklarından sürülüyor ve tüm servetleri ile Yalnız Dağ’a geliyorlar. Thorin’nin büyük babası Dağaltı’nın kralı oluyor fakat Smaug adında güçlü ve kötü bir ejderha cüce halkı katledip tüm servetlerini ele geçiriyor. Thorin, Bilbo Baggins, on iki cüce ve de büyücü Gandalf’ın eşliğinde hakkı olan serveti geri almak için hep birlikte bu maceraya atılıyorlar.
Maceracılar sisli, gizemli ve derin vadiler içinden yol alırlarken Bilbo Baggins kendi yeteneklerinin ve gizemli güçlerinin farkına varmaya başlamıştı. İçten içe böyle bir maceraya katıldığı için de sevinmeye başlamıştı. Zaman ilerledikçe Bilbo Baggins cesaretinin gücünün farkına varmaya başlamıştı. Kafile yola devam ederken ormanın derinliklerinde yaşayan Troller karşılarına çıkmış, Hobbitler esir düşmüştü. Fakat onlara yetişen Gandalf Hobbiitleri, Trollerden kurtarmış, Şafak söktüğünde Gandalf’ın asası sayesinde Troller taşa dönüşmüş, büyücü, hobbit ve cüceler trollerinin mağarasında bazı silahlar, yelekler ve kılıçlar da alarak yollarına devam etmişlerdi. . Bu olay Gandalf’ın olağanüstü güçleri olan bir büyücü olduğunu da ortaya çıkarmıştı Kafile, köylerine gelerek Hobbit savaşçılarını da öldürüp Hobbitlerin altınlarını ve definelerini alan kötü kalpli Smaug’u bulmak için tekrar yola koyulmuştu. Kafile yemyeşil çayırları ve çok gür ormanları olan bir yere gelmişti. Burası Ayrıkvadi Elrond’un eviydi. Burada dinlendikten sonra tekrar yola çıkmıştı. Fakat Hobbitlerin yaşadığı Ortadünya’nın yakınlarında Orta Dünya’yı ele geçirmek isteyen Orglar ile karşılaşmışlardı. Gandalf onları Orglardan da kurtarmıştı. Kafile daha sonra her yanı uçurumlarla dolu olan dağlık bir yere gelmişti. Gandalf ve arkadaşları bu dağların içinde gizemli bir mağaraya varmışlardı. Girdikleri bu mağarada Goblinler yaşıyordu. Goblinler onları yakalamış ve kafile onlara tutsak olmuştu. Gandalf ve asası onları Goblinlerden kurtarmış ama Baggins dengesini kaybedip mağaranın içindeki bir uçurumdan aşağı yuvarlanmıştı. Beggins, düştüğü yerde iri gözlü cüce ve acayip bir yaratık olan Gollum ile karşılaştı. Gollum ile Beggins bir bilmece oyuınu oynamış Beggins, bu oyunda Gollum’u yenmiş bu arada bir yüzük bulmuş ve bu yüzüğü hiç kimseye sezdirmeden üzerinde saklamıştı. Bu yüzük Orta Dünya’nın kaderini değiştirecek olan yüzüktü. Beggins bu yüzük sayesinde Goblinlerin arasından geçerek ellerinden kurtulmuştu. Bu yüzüğü parmağına takan görünmez oluyordu. Goblinlerden de kurtulan kafileye bu defa Warglar saldırmış ama Gandalf’ın asası sayesinde yetişen kartallar onları Warglardan kurtarmıştı. Kafile bir ovada tek başına yaşan Beorn’a ulaşmış ve ona misafir olmuşlardı. Beoron onları iyi karşılamış, onlara erzak vererek yolculukları için tavsiyeler de yapmıştı. Önlerine çıkan ürkütücü bir ormandan geçerleyken onların karşısına devasa örümcekler çıkmıştı. Örümcekler hepsini teker teker yakalamış onları koza yapmıştı. Fakat Baggins sihirli yüzüğün sayesinde onları örümceklerden kurtardı. Kafile Elflerinin yaşadığı muhteşem bir ülkeye erişmişti. Fakat Elfler ile Hobbitler anlaşmayınca Elfler onları hapse atmıştı. Fakat yine Beggins devreye girmiş, Hobbitleri kurtarmıştı. Elflerin ülkesinden ayrılan kafile fıçılara binerek ve nehri takip ederek yola koyulmuşlardı. Burada orglar onlara saldırdı ama kafile Orglardan kurtulmuştu. En sonunda aradıkları dağın girişine ve dağın kapısına kafile ulaşmış oldu. Kapının açılması için gereken anahtar günün son ışıkları kapıya vurduğunda kapının deliği görülünce işe yarayacaktı. Sonunda anahtar deliği bulunmuş ve kapı açılmıştı. Bu kapının açtığı dağın içinde muazzam bir define ve bu defineyi koruyan o büyük ejderha vardı. Üstelik burada hazineden bile daha değerli olan bir taş da bulunuyordu. O taşı bulan büyük bir güce kavuşuyordu. Bunu bilen Bilbo Baggins taşı bulmak için aşağıya inmişti. Baggins adı Arkentaşı olan bu taşı bulmuş ama uyuyan ejderhayı da uyandırmıştı. Ejderha saldırmaya başlayınca Göl halkı da Hobbtlere yardım etmiş köye saldıran Ejderha özel bir okla vurulup öldürülmüştü. öy düştü düşecekken özel hazırlanmış bir okla ejderha zayıf noktasından cesur biri tarafından vurularak öldürülür. Böylece cüce kenti Erebor’un kurtulmuştur. Fakat dağın savunmasız kaldığını duyan ırklar dağdaki definelere sahip olmak için saldırıya geçmişti. Her ordu diğerini yenerek dağdaki defineye sahip olmak istiyordu. Üstelik bu dağı ele geçiren Orta Dünya’ya da hükmetmek imkânına kavuşacaktı. Bu nedenle Elfler, Göl Halkı ve Hobbitler bu dağı korumak için toplanmaya başlamıştı. Sonunda büyük bir savaş olmuş, dağı koruyan Hobbitler, Cüceler, Elfler ve Göl Halkı savaşı kazanmıştı