Yayınevi:
Sayfa Sayısı:
ISBN:
Baskı Yılı:
Satın Al
Kitap Konusu
Diane Zimberoff Kurban Tuzağından Kurtulmak Kendi kaderimizi nasıl belirledigimizi ortaya koyan bir kitap. Neden suçluluk, ofke, değersizlik duyguları içimdeyim, neden hep aynı adamları/kadınları buluyorum, neden annemin/babamın aile mirasını sürdürüyorum, neden aynı anneme/babama benzeyen kadinları/erkekleri seçiyorum, neden anlam veremediğim anda yoğun stres yapıyor kendimin anlam veremediği tepkiler veriyorum gibi pek çok sorunun cevabı bu kitapta.
Kitap Özeti
Diane Zimberoff Kurban Tuzağından Kurtulmak Kurban rolü; Kurban, hayattaki tüm zorlukların hep kendisini bulduğuna inanır. Acı çekmek onun yaşam biçimi haline gelmiş Sosyal ilişkilerinde hep reddedildiğine ya da reddedileceğine dair bir yargı içinde bu aile bireyleri tarafından öğretilmiş olan bu rol ilerleyen zaman da kişinin karakteri olmaya başlıyor. Bu oluşumun başlangıçları erken çocukluk döneminde anne- baba – çocuk ilişkisi üzerinde inşa ediliyor. Örneğin Bir anne çocuğuna acıdığında, ona da kendine acımayı öğretmiş oluyor. Kocası çocuğu dövmeye başladığında Anne acıyarak oğluna bakıyor ve ” Zavallı oğlum seni seviyorum ” derken çocuk için sevgi ile acıma birbirine karışıyor.
Kurtarıcı rolü; Kurtarıcı her zaman ihtiyaçlarının görmezden gelindiği ortamlarda bulur kendisini. Çevresinde ne kadar sorun varsa üzerine atlayıp çözmek gelir içinden. Sanki bir şeyler yolunda gittiğinde, yani uğraşacak bir sorun olmadığında kocaman bir boşluk duygusu kaplar içini. Bir bakıma kaos bağımlısıdır. Bu durum çocuğa küçük yaşta çok fazla sorumluluk verdiğinde gelişir; çocuk bunu duygusal sorumluluk olarak algılar ve ya gücü tükenmiş hisseder. En tipik kurtarıcılardan biri ailede herkesin sorununu üstlenen ve sürekli acı çeken ” Kendini feda eden Anne rolü ” küçüklüğünden beri çocuklarını kurtardığı için onlara çaresizliği öğretmiştir. Genelde bu role sahip olan kişiler başkalarını sırf kendini çaresiz hissettiği için kurtarmaktadır. Başka birini kurtarmak ona kendini güçlü hissettiriyor.. Ayrıca yoğun şekilde redddedilme korkusu içinde oldukları için sürekli etrafında ki kişileri yatıştırıcı rol almaya devam ederler
Zorba rolü; bu role sahip kişiler de öfke patlamaları ve başkalarını suçlama davranışı öne çıkar. Kişi öfkesini kontrol etmekte sorunlar yaşar, işler ters gittiğinde ilk yöneldiği düşünce ya da davranış biçimi suçlama olur. Peki zorba rolü nasıl öğrenilir? Ailede, geçmişinde ait olduğu kurban oyununda kurban-kurtarıcı-zorba üçgeninde ‘kurban’ olan ve içinde biriktirdiği öfkeyi zorbalıkla dışa vurmaya başlayan ebeveynlerden birinin etrafında başlar oyun. Zorba da özünde bir ‘kurban’dır, ancak o ‘kurtarıcı’ rolünü değil, ‘zorba’ rolünü tercih etmiştir. İçten içe kendisini çaresiz hisseder. Başarısızlıkları için başkalarını suçlar, türlü bahaneler bulur. Kendisine içten içe acır ama bunu dışarıya zorbalık olarak yansıtır. Başkalarını istismar eder, kendisini izole eder ve kurban çaresizliğini yatıştırmak için her hangi bir bağımlılıktan medet umar.
Yetişkin kendi duygusal olgunluğuna erişememişse, oyun bilinçsizce oynandığı için daha tehlikeli bir hal alır; çünkü çocuk bu sağlıksız örüntüyü normali olarak kabul etmeye başlar. Kendi karakterini bu çarpık yapı üzerine kurar. Savunma mekanizmaları, seçimleri, hayata bakışı, kendine bakışı, dünyayı algılama şekli de bu çarpıklıkta gelişir. Anne-babalar genelde çocuklarını kontrol edebilmek ve istediklerini yaptırabilmek için suçlama ya da utandırma yöntemini kullanır. İşin içine zorbalık da girdiğinde korku yaptırım aleti olur. Çocuk ayıplanır, günahkar olur, terbiyesiz olur, cezalandırılır, bencil, nankör olarak yorumlanır ya da tam tersi bir kurtarıcı olması beklenir ve üzerine alamayacağı bir yük bindirilir. Anne-babasının bakımına muhtaç olan çocuk ise bu suçlamalarla baş edemeyeceği için onlara göre hareket etmeye özen gösterir. Bu çocuk büyüdüğünde belki hayatındaki insanlar değişir ama içindeki kaçınma durumu değişmez. Ta ki bunun farkına varıp, oyunu keşfedene kadar!